Bankacılık sektörünün 2017 yılı
Ağustos ayına ilişkin verileri BDDK tarafından açıklandı. Ağustos ayına ait
temel göstergelerini, aylık verileri ele alarak değerlendirelim. Karlılık ile
başlayalım. Aşağıda yer alan grafikte bankacılık sektörünün aylık kar rakamları
bulunmaktadır.
Bankalar Ağustos ayında 4,2
milyar TL, 2017’nin ilk sekiz ayında da 33,3 milyar TL kar elde ettiler. Söz
konusu kar 2016 yılının ilk sekiz ayı ile karşılaştırıldığında, %25 oranında
bir artışa karşılık geliyor. Ancak bankacılık sektörünün karlarının artış hızı
bir önceki yılın aynı dönemine göre Şubat ayından bu yana azalmaya devam
ediyor. Yani banka karları artmaya devam ediyor ancak bu artışın hızı azalıyor.
Ağustos 2017’de elde edilen kar, Temmuz 2017 ile karşılaştırıldığında ise %15’lik
bir artış söz konusu. Ağustos ayı kar rakamı önceki yılın aynı ayı ile
karşılaştırıldığında da karlılıkta %12 oranında bir artış söz konusu.
Ağustos ayında bankacılık
sektörünün toplam aktifleri azalarak 2,99 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir.
Toplam aktifler Ağustos ayında bir önceki aya göre %0,3 oranında azalış
göstermiştir. Bankacılık sektörünün toplam aktifleri Ağustos ayında önceki
yılın aynı ayına göre %19 oranında artış göstermiştir.
Dolar bazında baktığımızda ise
toplam aktif büyüklüğünün 870 milyar Dolar olduğunu görüyoruz. Dolardaki
yükselişe paralel olarak 2016’nın son çeyreğinde düşüşe geçen aktif toplamı
Ocak ayında 760 milyar Dolara kadar geriledikten sonra aralıksız yedi ay artış
göstermiştir. Dolar bazında Temmuz ayında önceki aya göre %1,8 oranında artan
aktif toplamı, önceki yılın aynı ayına göre %2,3 oranında artış göstermiştir. Bankaların
aktif toplamı TL bazında gerilerken, Dolar bazında rekor düzeylere ulaşmıştır.
Aşağıda yer alan grafikte de
krediler ve mevduat hesapları yer almaktadır. Bankacılık sektörünün toplam
kredileri Ağustos ayında 1,95 trilyon TL olarak rekor düzeyde gerçekleşmiştir.
Kredi Garanti Fonu, kredilerdeki artışa etki etmeye devam etmektedir. Kredi
Garanti Fonu destekli kredilerin 200 milyar TL’yi aştığı ifade edilmektedir.
Krediler bir önceki aya göre %0,5 oranında artış gösterirken, bir önceki yılın
aynı ayına göre %22,9 oranında artış kaydetmiştir.
Ağustos ayında mevduat tutarı
1,60 trilyon TL olarak krediler gibi rekor düzeyde gerçekleşmiştir. Mevduat bir
önceki aya göre %0,4 oranında artarken, önceki yılın aynı ayına göre %21,1
oranında artış göstermiştir.
Mevduat faizlerindeki önemli
artışa rağmen Ağustos ayında da krediler mevduattan daha fazla artmaya devam
etmiştir. Bu durum Kredi / Mevduat oranındaki artışı beraberinde getirmektedir.
Ağustos ayı verilerine göre Kredi / Mevduat oranı bir miktar daha artarak %122
seviyesine ulaşmıştır. Bu durum bankacılık sektörünün riskinin bu alanda devam
ettiğini göstermektedir. Bu sebeple mevduat toplamadaki rekabetin, dolayısıyla
mevduat faizlerinin yüksek kalmaya devam edeceğini söyleyebiliriz.
Bir ülkede yerli para
fonksiyonlarını tam olarak yerine getirmediğinde, insanlar tasarruf ve
yatırımlarında yabancı paralara yönelebilir. Bu durumun yaşandığı süreçlere
dolarizasyon adı verilir. Dolarizasyon hakkında daha detaylı bilgi için ilgili yazımı okuyabilirsiniz. Bankalarda yabancı para cinsinden açılan
hesaplara da tevdiat hesabı adı verilmektedir. Dolarizasyonun en önemli
göstergesi tevdiat hesaplarının toplam mevduat hesapları içindeki payıdır.
Aşağıda yer alan grafikte,
tevdiat hesaplarının toplam mevduata oranının Eylül ayında %39 ile ilgili
süreçte en düşük değerinde olduğunu görüyoruz. Tevdiat hesaplarının oranı
artarak Ocak 2017’de %44,5’e yaklaşmış, Şubat ayında ise bir miktar düşerek %44
düzeylerinde gerçekleşmiştir. İlgili aylarda Dolardaki rekor düzeylerin kar
satışlarını beraberinde getirmiş olduğunu söyleyebiliriz. Mart 2017’de ise bu
oran %44,5 ile 2016 yılbaşından bu yana en yüksek seviyesine çıkmıştır. Nisan
ayında da bu oran artmaya devam etmiş ve %44,73’e ulaşmıştır. Mayıs ayında ise
%44,47’e gerilemiştir. Bu oranın Mayıs ayında az da olsa bir miktar düşmüş
olması olumludur. Bu azalış Temmuz ayına kadar devam etmiş ve tevdiat
hesaplarının toplam mevduat içindeki oranı %43,3’e gerilemiştir. Ancak Ağustos
ayında tevdiat hesaplarının toplam mevduat içindeki oranı artışa geçmiş %43,8
olarak gerçekleşmiştir.
Tevdiat hesaplarının
oranındaki artış bankaların döviz kuru riskini artırmaktadır. Bankalar bu riski
dövizli kredi kullandırarak firmalar ile paylaşmak isteseler de, firmalara
kullandırılan kredilerin toplam krediler içindeki oranı bu seviyelere
ulaşmamaktadır. Hal böyle olunca bankalar son aylarda TL mevduatın faiz
oranlarını, tevdiat hesaplarının faiz oranlarından daha fazla artırarak
tasarruf sahiplerini TL mevduat hesaplarına yönlendirmeye çalışmışlardır. Bu
durumun nasıl gerçekleştiğini görmek için ilgili yazıma göz atabilirsiniz.
Bankaların uyguladığı bu stratejinin sonuç verdiğini ve TL mevduatın tevdiat
hesaplarından daha fazla artarak döviz tevdiat hesaplarının toplam mevduat
içindeki oranını düşürdüğünü söyleyebiliriz. Ancak Ağustos ayı ile birlikte
durum bir miktar değişiklik göstermiş döviz hesaplarının ağırlığı artışa
geçmiştir. Tasarrufların %44’ünün yabancı para cinsinden tutuluyor olması, ekonomi
açısından sağlıklı bir durum değildir.
Özet
olarak;
1) Ağustos ayında bankacılık sektörünün
karı hem önceki aya göre hem de bir önceki yılın aynı ayına göre artış göstermiştir.
Bankacılık sektörünün ilk sekiz aylık karı, önceki yılın aynı dönemine göre ise
%25,3 oranında artış göstermiştir. Bankaların karının artış hızı yavaşlamaya
devam etmektedir.
2) Aktif
toplamı TL bazında bir miktar azalırken, Dolar bazında artmaktadır. Bankaların
aktif toplamı Dolar bazında rekor düzeye ulaşmıştır.
3) Bankaların
mevduat faizlerini artırmaları ile mevduat hesaplarında bir artış söz konusu
olsa da, Kredi Garanti Fonu destekli kredilerinin de etkisiyle krediler
mevduattan daha fazla artmaya devam etmektedir. Hal böyle olunca Kredi /
Mevduat oranı artarak yeni bir zirveye, %122’e ulaşmıştır.
4) Tevdiat
hesaplarının toplam mevduat içindeki payı Ağustos ayında bir miktar artarak %43,8
olarak gerçekleşmiştir. Bankaların son aylarda TL mevduat hesaplarının faiz
oranlarını, tevdiat hesaplarının faiz oranlarından daha
fazla artırmaları sonuç vermiş bu oran üst üste üç ay azalış göstermişti. Ancak
Ağustos ayı ile birlikte dolarizasyonun tekrardan hız kazandığını görüyoruz.
Kgf devreye girerek birçok teminati yetersiz firma bir noktada iflas riski ertelenmiş oluyor bu devletin ekonomik gücünümu gosteriyor başka çare olmadiginimi.? Ozel sektörün 211milyar dolar doviz riski olmasinin bakan tarafından risk olarak görülmektedir bu gelişmeler teget gecen krizin gecikmiş etkisimi yoksa 15 temmuzun yansimasimi ?
YanıtlaSilSon yıllarda kamunun borç oranı azalırken özel sektörün borcu arttı ve genel olarak bu alandaki risk sabit kaldı. Yani borç yer değiştirdi. Özel sektörün borcu ciddi boyutlara ulaştı ve kurlardaki artış da bu durumu olumsuz etkiliyor. Devlet de sağlanan mali disiplinden bir miktar feragat ederek hem firmaları hem de ekonomiyi destekledi. Son açıklanan OVP ile tekrardan mali disipline dönme çabası görülüyor.
Sil