Önceki yazımda bankaların açık
pozisyon riskini azaltmak için, TL mevduat faizlerini daha fazla artırarak
tasarruf sahiplerini TL mevduat hesaplarına yönlendirmeye çalıştıklarını,
böylece dövize olan talebin kısmen frenlendiğini belirtmiştim. Bu durumun aynı
zamanda Türkiye’de yaşanan dolarizasyon sürecinin bir miktar hafiflemesine
katkı sunduğunu da ilgili grafikte görmüştük.
Peki,
mevduata sunulan görece yüksek faiz oranları kalıcı mı? Bu sorunun cevabı
önemli. Çünkü, tasarruf sahipleri açısından düşünürsek, faiz oranları
azalacaksa bugünden yüksek faiz oranları ile uzun vadeli mevduat hesabı
açtırmak mantıklıdır. Faiz oranlarının yükselmesi bekleniyorsa da bugün açılan
mevduat hesapların vadesini kısa tutup, faizler yükseldiğinde uzun vadeli
mevduat hesabı açtırmak mantıklı olacaktır. Banka ise söz konusu faizi ödeyen
kurum olarak, tersi durumda daha avantajlı olmaktadır. Yani faiz oranları
azalacaksa bugün yüksek faiz oranları ile açılan mevduat hesaplarının vadesi
kısa olmalıdır. Faiz oranları artacaksa da bugün görece düşük faiz oranları ile
açılan mevduat hesaplarının vadesi uzun olmalıdır.
Diğer
taraftan bankalarda kredilerin vadesi uzun, mevduatın vadesi de kısadır. Söz
konusu vade uyumsuzluğu faiz oranı riskini beraberinde getirmektedir. Bu durum
Türkiye bankacılık sektörü için de uzun zamandan beri belirgin bir şekilde geçerlidir.
Mevduatın ortalama vadesi 30’lu günler ile ifade edilmektedir. Bu sorunun
çözümüne dönük olarak, uzun vadeli mevduata daha yüksek faiz uygulaması, yine
uzun vadeli mevduattan daha az vergi alınmasına dönük düzenlemeler
bulunmaktadır. Ancak pek de mesafe aldığımız söylenemez. Bu konuda ilave okuma
yapmak isteyenler ilgili yazıya başvurabilir.
Aşağıda
yer alan grafikte, 28 Temmuz tarihi itibariyle bankalarda çeşitli vadelerde
açılan TL mevduat hesaplarına sunulan faiz oranları yer almaktadır. Faiz
oranları yıl cinsinden ifade edilmektedir. Bir yıldan kısa vadelerde faiz
oranını tam olarak görmek için efektif faiz oranını hesaplamak
gerekir. Aynı zamanda oranlar brüttür. Yani mevduat faizinden vergi kesintisi
yapıldığı için, net faiz oranı bu oranlardan azdır.
Genel
olarak bakıldığında vade uzadıkça faiz oranlarının arttığını görüyoruz. Vade
uzadıkça belirsizlik artacağı için faiz oranının yüksek olması da doğaldır.
Çünkü risk yüksektir. Risk yüksek olduğu için getiri de yüksek olmalıdır. Ancak
1 yıl ve daha uzun vadeli mevduatın faiz oranı bu duruma uymamaktadır. Yani
bankada uzun vadeli bir mevduat hesabı açmak istediğinizde bankalar size yüksek
faiz sunmamaktadır. Hâlbuki uzun vadede faiz oranının daha yüksek olması
beklenir. Bu durum bankaların faiz oranlarını azalacağını beklediklerini bize
gösterebilir. Bankaların son zamanlardaki görece yüksek faiz oranları ile uzun
vadeli taahhüt altına girmek istemedikleri belirtilebilir.
Aşağıda
yer alan grafikte de çeşitli vadeler için, bu yıl içinde faiz oranlarının yüzde
kaç arttığı görülmektedir. Bu durum bankaların hangi vadeyi tercih ettiklerini
de bize gösterebilir. Yılbaşından bu yana “1 Aya Kadar” vadeli mevduatın
ortalama faiz oranı %26,9 oranında artış gösterirken “1 Yıl ve Daha Uzun”
vadeli mevduatın ortalama faiz oranı sadece %10 oranında artış göstermiştir.
Kısa vadelerde bankalar daha fazla faiz artışına gitmişlerdir. En yüksek artış
da en kısa vadede yaşanmıştır. Bu durum bankaların tasarrufları kısa vadeli
toplamaya çaba gösterdiklerini ortaya koyabilir. Yani bankalar faiz oranlarının
düşmesini bekliyorlarsa, bugünden görece yüksek faiz ile topladıkları mevduatın
kısa vadeli olmasını tercih ediyor ve vade dolduğunda da daha düşük faiz
oranları ile mevduatı yenilemek istiyor olabilirler.
Bankalar
faiz oranı beklentilerinin yanı sıra müşteri kazanabilmek için belirli bir vade
için (genellikle kısa vade) müşterilerine yüksek faiz teklifi sunmaktadırlar. “Hoş
geldin faizi” olarak adlandırılan bu uygulamada amaç yeni müşteri kazanmaktır.
Mevduatın vadesi kısadır ancak yenilenme oranı çok yüksektir. Yani bankada
vadeli mevduat hesabı açtıran mudilerin büyük bir kısmı vade dolduğunda parasını
çekmemekte, yeni faiz oranı ile hesap yenilenmektedir. Bu yenileme genellikle
daha düşük faiz oranları ile gerçekleştirilmektedir.
Bankaların;
1-
Gerek
uzun vadeli mevduata görece düşük faiz uygulaması,
2-
Gerekse
kısa vadeli mevduat faizlerini, diğer vadelerin faiz oranlarından daha fazla
artırmış olmaları,
Bize
bankaların faiz oranlarının azalacağını beklediklerini gösterebilir. Dolayısıyla
bankalar yüksek faiz taahhüdü altına girmemek için böyle bir strateji izliyor
olabilirler. Ancak bu strateji zaten kısa olan mevduatın vadesini daha da
kısaltabilir. Bu durum da bankaların riskini artırmaktadır.
Bankalar uzun vadeyi faizlerde düşme olarak gormeleri ulkemiz adina sevindirici bir gelisme ancak yil sonuna dogru fed faiz artışına giderse dolarda degerlenme olacak ve sadece bu beklenti temenni seviyesinde kalacaktir dalga boyunun küçük oldugunda bu absorbe edilebiliyor 2001 yilinda yuzde 50 faizle aldigimiz kredi faizi kriz etkisiyle yuzde 450 olarak talep edildi emlak bankasi daha sonrada tarih oldu 2008 deki krizde faiz yuzde 24 cikti şok bir etki yapmadi.
YanıtlaSilabd faizlerinin yükselmeye devam edip etmeyeceği belli değilken bankalar neden uzun vade faizini yükseltsin?
YanıtlaSilKınuşulan en olası senaryo Fed'in Eylül'de bilanço daraltmaya başlayacağı ve Aralık' ta da faiz artıracağı yönünde. Yine 2018'de ECB'nin de faiz artırmaya başlaması bekleniyor. Biz de daha çok oldukça yüksek olan enflasyonun düşeceği beklentisi uzun vadeli faizleri baskılıyor olabilir.
SilBugünkü yazıda bu konuda bir değerlendirme var. http://www.finansalgoz.com/2017/08/faiz-oranlarn-tutan-ne.html
Sil