2017
yılı Haziran ayı bütçe gerçekleşmeleri Maliye Bakanlığı tarafından açıklandı. Ekonomik
büyümenin desteklenmesi adına uygulanan genişlemeci maliye politikasına devam
edildiğini söyleyebiliriz. Yıllardan beri düşük seyreden bütçe açıkları artmaya
devam ediyor. Ekonomik büyüme için mali disiplinden kısmen vazgeçildiğini görüyoruz.
Aşağıda
yer alan grafikte görüleceği üzere 2016 yılı Haziran ayında 7,9 milyar TL açık
veren bütçe, 2017 yılı Haziran ayında 13,7 milyar TL açık verdi. 2017 yılı
Mayıs ayında fazla veren bütçe bu ay açığa dönmüş oldu.
Haziran
ayında bütçe gelirleri önceki yılın aynı ayına göre %0,3 oranında azalarak 43,9
milyar TL olurken, bütçe giderleri %11 oranında artarak 57,7 milyar TL’ye
yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre bütçe gelirleri bir miktar azalırken,
bütçe giderleri arttı.
Aşağıda
yer alan iki grafikte de 2016 ve 2017 yılının ilk altı aylarının bir
karşılaştırması bulunmakta. Ocak – Haziran 2016 döneminde bütçe 1,1 milyar TL
fazla vermişken, Ocak – Haziran 2017 döneminde bütçe 25,2 milyar TL açık
verdi.
Ocak
– Haziran 2017 döneminde bütçe gelirleri önceki yılın aynı dönemine göre %8,8 oranında
artarak yaklaşık 299 milyar TL olurken, bütçe giderleri %18,5 oranında artarak
yaklaşık 324 milyar TL’ye yükseldi.
Son
açıklanan rakamlar mali disiplindeki bozulmayı daha da belirgin hale getirdi.
Aylık bütçe açığı önceki yılın Haziran ayının açığından daha yüksek. Yine aylık
olarak bütçe gelirleri azalırken bütçe giderleri artıyor. Önceki yılın ilk altı
ayında ise bütçe fazla vermişken bu yıl yaklaşık 25 milyar TL açık vermiş
durumda. 2016 yılının ilk altı ayı ile karşılaştırıldığında bütçe
giderlerindeki artış, bütçe gelirlerindeki artışın çok daha üzerinde. Uygulanan
genişlemeci maliye politikasının bütçe gelirlerini sınırladığını, bütçe
giderlerini ise önemli oranlarda artığını belirtebiliriz.
Genişlemeci
maliye politikası ekonomik büyümeye yaptığı katkı yadsınamaz. İlk çeyrekte %5
büyüyen Türkiye ekonomisi, ikinci çeyrekte de yüksek bir büyüme oranı yakalayacak
gibi. Yüksek oranlı büyüme gerçekleşirken bunun vergi gelirlerine çok fazla
yansımamış olması dikkat çeken olumsuz bir durum. Büyüme üzerinden kamunun
etkisi bariz olduğunu buradan da görüyoruz. Fakat genişlemeci maliye
politikasının bir sınırı olduğu (Bu yıl bütçe açığının GSYH’e oranının %2
civarında olacağı belirtiliyor.) uzun süre sürdürülemeyeceği dikkate alınırsa,
büyümenin istikrar kazanması için yapısal reformlara ihtiyaç duyulduğu da bir
gerçek. Yoksa bir süre sonra düşük büyüme oranları ve kısa vadeli kazanımlar
için elimizden kaçan mali disiplinin ortaya çıkaracağı problemler ile karşı
karşıya kalabiliriz.
Mali
disiplinin önemine dair ilave bilgiler için ilgili yazım okunabilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder