Neden etmesinler? Tabii ki edebilirler.
Öyleyse başlıkta neden böyle bir soruya yer verdiğimi merak edebilirsiniz.
Toplumumuzda katılım bankalarında açılan hesaplarda hiç azalma olmadığı,
dolayısıyla onların da aynı ticari banka gibi faiz verdiği sadece adına kar payı dendiği yönünde yanlış bir algı olduğu için.
İslam dinine uygun usuller ile finansal
hizmetler sunun kuruluşlar, 2005 yılında katılım bankaları olarak faaliyet
göstermeye başladı. Önceki yıllarda ise bu kuruluşlara özel finans kurumu adı
veriliyordu. 2005 yılından bu yana katılım bankaların karlarına BDDK
verilerinden bir göz atalım. Aşağıda yer alan grafikte 12 yıllık süreçte katılım
bankalarının yıllık karı yer almakta. Buna göre katılım bankaların her yıl kar
elde ettiği görülüyor. O zaman için sektörde en büyük paya sahip olan Bank
Asya’nın sorunlarının başlaması ile birlikte 2014 yılında karlarda ciddi bir
düşüş var. Ancak sektör olarak yine pozitif. 2016 yılında da 1 milyar TL’yi
aşan bir kar söz konusu.
Katılım bankaları sürekli kar elde
ederken ticari bankalarda durum nasıl. O da aşağıda yer alan grafikte yer
alıyor. Evet, ticari bankalar da söz konusu dönemde sürekli olarak kar elde
etmiş. 2016 yılında elde edilen kar rakamı ise 34 milyar TL’nin üzerinde.
Ticari ve katılım bankalarını tek bir grafikte bu yüzden göstermedim. Yoksa
katılım bankalarının karındaki değişimi görmek zor olacaktı.
Küresel finans krizinin etkisini en
fazla hissettirdiği ve Türkiye ekonomisinin %4,7 oranında daraldığı 2009
yılında, bankacılık sektörünün o zaman için rekor düzeyde kar elde etmesi,
medyada geniş yer bulmuş özellikle reel kesim temsilcileri tarafından da
eleştirilmişti. Zira birçok işletme kapanmış, işsizlik rekor düzeylere
ulaşmıştı. Bankalar ise geçmişteki yatırımlarının semeresine bu durumu bağlıyorlardı.
Dünyada olduğu gibi ülkemiz için de zor bir yıldı.
Aslında karlılık analizi yaparken
özsermaye karlılığına (Return on Equity, ROE) bakmak daha mantıklı. Böylece
ilgili yılda karın özsermayenin yüzde kaçına karşılık geldiğini görmüş
olacağız. Banka sayıları, büyüklükleri çok farklı olduğu için sadece toplam kar
rakamına bakmak yeterli gelmeyebilir. Katılım bankalarının sektördeki yeri için
ilgili yazı okunabilir.
Yukarıda yer alan grafikte ticari ve
katılım bankalarının özsermaye karlılığı yer almakta. Grafiği maddeler halinde
özetleyelim.
1.
Küresel finans krizi öncesinde özsermaye karlılığı
oldukça yüksek düzeyde özellikle de katılım bankalarında.
2.
Bankaların özsermaye karlılığı azalış trendinde.
2014 yılında katılım bankalarının özsermaye karlılığı %1,6 ile tarihinin en
düşük düzeyinde.
3.
Küresel finans krizi sonrasında katılım bankalarının
özsermaye karlılığı ticari bankaların altına düşüyor (2009 yılında) ve bu durum
günümüze kadar devam ediyor.
4.
2016 yılında ticari bankaların özsermaye karlılığı
%15 iken, katılım bankalarında bu oran %10,7 düzeyinde.
Anlaşılacağı üzere incelediğimiz dönemde
ticari bankalar da katılım bankaları da sürekli olarak kar elde etmişler. Ancak
bu durum onların sürekli kar elde edeceği anlamına gelmez. Yalnız katılım
bankaları zarar ederse katılım hesabı açtıran müşterilerine bunu yansıtır. Yani
anaparanızın bırakın daha az artmasını anaparanızda azalma bile söz konusu
olabilir. Çünkü bankanın riskine ortak olma durumu söz konusu. Kara da zarara
da ortaksınız yani. Ticari bankalar ise
müşterilerine taahhüt ettiği faizi vermek zorundadır. Ticari bankanın zarar
etmiş olması, bankada vadeli mevduat hesabı olan müşteriye yansımaz.
Son söz: Yalan dünyada
kimse zarar etmesin :) Ya da zararın bir yerinden dönsün :)
Hocam yazınız için teşekkürler. İslami kesim içinde katılım bankalarının normal bankadan farksiz olduğu her an dile getirilir. Bunun sebebi sizce nedir? Bu durum farkında olmadan diğer bankalara yonlendirme gibi bir sonucu ortaya çıkarmaktadir. Katılım bankaciliginin geliştirilmesi dini hassasiyetlerı olan vatandaşlarin lehine bir durum değil midir.? Önümüzde önemli bir sorun var faizsiz borç nasıl bulunur. Buna kafa yoran her çalışma kanaatime göre degerlidir mesele çözüm bulmaksa eğer. Selamlar
YanıtlaSil1. Sorunuzun cevabı bilmemektir. Finansal okuryazarlığı zaten düşük bir toplumuz. Bir de katılım bankacılığı gibi özel bir alanı anlamak yerine kolaya kaçıp aynıdır demeyi tercih ediyoruz.
Sil2. Sorunuzun cevabı: Tasarrufların finansal piyasalara kazandırılması her kesime büyük faydalar sağlar.
3. Sorunuzun cevabı:
Bunun yolu ortaklıktır. Burada da farklı finansman yöntemleri vardır. Ancak gerek borç gerek ortaklık yolu ile olsun sağlanan kaynağın her zaman bir maliyeti vardır. Bu borç için faizdir, ortaklık yoluyla sağlanan fonun da temettü yani kar payıdır.