Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu
bankacılık sektörünün Mart 2017’e ait verilerini açıkladı. Bankacılık
sektörünün temel göstergelerini bu yazı ile değerlendirmeye çalışacağım. İlk
olarak karlılık ile başlayalım. Aşağıda yer alan grafikte bankacılık sektörünün
aylık kar rakamları bulunmaktadır. Mart ayında 5 milyar TL, 2017’nin ilk üç
ayında da bankalar 13,5 milyar TL kar açıkladılar. Bu rakam 2016 yılının ilk çeyreğine
göre, %65 gibi oldukça yüksek bir artışa karşılık geliyor. Mart 2017’de elde
edilen kar rakamı, Şubat 2017 ile karşılaştırıldığında da %6,4’luk bir artış
söz konusu. Aynı zamanda Mart ayı kar rakamı, 2016 yılbaşından bu yana sağlanan
en yüksek aylık kar rakamı.
Mart ayında bankacılık sektörünün toplam
aktifleri 2,87 trilyon TL olarak gerçekleşmiştir. Toplam aktifler Mart ayında bir
önceki aya göre %1,6 oranında artış göstererek Ocak 2017’deki düzeyine
tekrardan gelmiştir. Bankacılık sektörünün toplam aktifleri önceki yılın aynı
ayına göre ise %19 oranında artış göstermiştir. Dolar bazında baktığımızda ise
toplam aktif büyüklüğünün 791 milyar Dolar olduğunu görüyoruz. Dolardaki
yükselişe paralel olarak 2016’nın son çeyreğinde düşüşe geçen aktif toplamı
Şubat ayında 760 milyar Dolara kadar geriledikten sonra iki ay artış göstermiştir.
Mart ayında önceki aya göre Dolar bazında %1,1 artan aktif toplamı, önceki
yılın aynı ayına göre %7,6 oranında gerilemiş bulunmaktadır.
Aşağıda yer alan grafikte krediler ve
mevduat hesapları yer almaktadır. Bankacılık sektörünün toplam kredileri Mart
ayında 1,83 trilyon TL olarak rekor düzeyde gerçekleşmiştir. Kredilerdeki
artışta en önemli pay, Kredi Garanti Fonu garantileri yoluyla sağlanan kredilere
aittir. Krediler bir önceki aya göre %2,4 oranında artış gösterirken, bir
önceki yılın aynı ayına göre %21,1 oranında artış kaydetmiştir. Mart ayında
mevduat ise 1,52 trilyon TL olarak rekor düzeyde gerçekleşmiştir. Mevduat bir
önceki aya göre %2,3 oranında artarken, önceki yılın aynı ayına göre %19,1
oranında artmıştır. Son dönemde kredilerdeki artış oranı mevduatın artış
oranının üzerinde olduğu için, Mevduat / Kredi oranı artarak %120,6 seviyesine
kadar çıkmıştır. Bu durum bankacılık sektörünün riskini artırdığı için bankalar
mevduat toplama yarışına girmişler, böylece mevduat faizlerinde de ciddi
artışlar görülmeye başlanmıştır.
Bir ülkede yerli para fonksiyonlarını
tam olarak yerine getirmediğinde, insanlar tasarruf ve yatırımlarında yabancı
paralara yönelebilir. Bu durumun yaşandığı süreçlere dolarizasyon adı verilir. Dolarizasyon
hakkında daha detaylı bilgi için ilgili yazımı okuyabilirsiniz. Bankalarda yabancı para
cinsinden açılan hesaplara da tevdiat hesabı adı verilmektedir. Dolarizasyonun
en önemli göstergesi tevdiat hesaplarının toplam mevduat hesaplarına oranıdır.
Aşağıda yer alan grafikte tevdiat hesaplarının toplam mevduata oranının Eylül
ayında %39 ile en düşük değerinde olduğunu görüyoruz. Dolardaki değer artışına
paralel olarak tevdiat hesaplarının oranı artarak Ocak 2017’de %44,5’e
yaklaşmış, Şubat ayında ise bir miktar düşerek %44 düzeylerinde
gerçekleşmiştir. Dolardaki rekor düzeylerin kar satışlarını beraberinde
getirmiş olduğunu söyleyebiliriz. Mart 2017’de ise bu oran %44,5 ile 2016
yılbaşından bu yana en yüksek seviyesine çıkmıştır. Dolayısıyla Türkiye’de
yaşanan dolarizasyon sürecinin hız kazandığını söyleyebiliriz.
Doların TL karşısında değer
kazanması ile dolarizasyon arasında sıkı bir bağ vardır. Doların değerinin
arttığı dönemlerde tevdiat hesaplarına yönelimde artıyor. Türkiye’de 2011
yılında bu yana dolarizasyon yaşandığı söylenebilir. Tasarrufların neredeyse
yarısının yabancı para cinsinden tutuluyor olması yerli paraya olan güvenin
iyice azaldığının göstergesidir.
Son zamanlarda genişlemeci maliye
politikaları ile ekonomik büyüme önceleniyor. Hatta büyümenin enflasyona tercih
edildiğini de söyleyebiliriz. Gerçi yüksek enflasyon ile sağlanan büyümenin
istikrarlı olmadığı düşünüldüğünde bunun iyi bir tercih olmadığı da
görülebilir. Kredi Garanti Fonunun garantisi altında, işletmelere kullandırılan
kredilerin birkaç ayda 160 milyar TL’ye ulaştığı belirtiliyor. Kredi / Mevduat
oranını artıran, %120’e ulaştıran en önemli faktör de bu. Bu oranın Türkiye
bankacılık sektörü için ideal düzeyinin %80 civarında olduğunu Yapay Zeka ile önceki bir çalışmamda tespit etmiştim. Bankalar mevduat faizlerini artırarak bu oranı bir miktar
aşağıya çekme çabasında olabilirler. Ancak yüksek enflasyon ortamında mevduat
getirileri hala reel de negatif olma riskini taşıyor.
Millet almış devlet destekli krediyi (hem de referandum öncesi ,tesadüf iste) gömmüş dolara...ne güzel dünya
YanıtlaSil