İnsanlar ileride daha yüksek satın alma
gücüne ulaşabilmek için tasarrufta bulunur ve bu tasarruflarını yatırıma
yönlendirirler. Böylece tasarruflar başkalarının kullanımına sunulur. Satın
alma gücünün artması ise yatırımdan elde edilen getiri oranının, ilgili dönemin
enflasyon oranından fazla olması ile mümkün olmaktadır. Tasarrufların yatırıma
yönlendirilmesi faaliyetinin hangi koşullar altında yapılacağını belirleyen ve
yapılan işlemi yasal zemine oturtan yatırım araçlarına bu konuda ihtiyaç
vardır. Örneğin tasarruf sahibi bir şirketin çıkarmış olduğu finansman bonosunu
satın aldığında, o şirkete belirli bir faiz karşılığında borç vermiş olur.
Şirket ise belirlenen vadede borcun anapara ve faizini ödeme yükümlülüğü altına
girmiştir.
Temel
yatırım araçları nelerdir?
Vadesi bir yıla kadar olan fon arz
ve talebinin karşılaştığı piyasaya para
piyasası, vadesi bir yıldan uzun olan fon arz ve talebinin karşılaştığı
piyasaya da sermaye piyasası adı
verilmektedir. Dolayısıyla yatırım araçlarını para ve sermaye piyasası araçları
olarak ikiye ayırmak mümkündür.
Sermaye Piyasası Araçları
Hisse (Pay) Senedi: Bir anonim
şirketin, eşit paylara bölünmüş sermayesinin bir payını temsil eden kıymetli
evraka hisse senedi denir. Türkiye’de sermaye piyasasının temel düzenleyici ve
denetleyici kurumu Sermaye Piyasası Kurulu’dur. Halka açılmak isteyen anonim
şirketler SPK’dan izin aldıktan sonra, hisse senetlerini Borsa İstanbul’da
satışa sunabilirler. Borsa İstanbul Pay Piyasası’nda şirketlerin hisse
senetlerinin alım satımı yapılmaktadır. Tasarruf sahipleri SPK’dan yetki
belgesi almış aracı kurumlarda hesap açtırarak hisse senetlerine yatırım
yapabilirler. Hisse senedi alım satım işlemlerinde para ve hisse senedi
transferi iki iş günü sonra gerçekleşir. Hisse senedi yatırımcısı ilgili hisse
senedinin fiyatının artması ile sermaye
kazancı elde edebilir. Ancak fiyatlar düştüğünde zarar da söz konusu
olabilir. Hisse senedi sahipleri o şirketin ortağı olarak kardan pay alma
hakkına sahiptir. Anonim şirketler genel kurulda kar payı dağıtmayı
kararlaştırdıkların da kar payı
(temettü) geliri elde edilir. Yani hisse senedi yatırıcısı sermaye kazancı
ve kar payı olmak üzere iki tür gelir elde eder. Ancak elde edilecek getiri
önceden belli değildir, risk söz konusudur. Piyasanın durumu, hisse senedini
çıkaran anonim şirketin performansı elde edilecek getiriyi belirlemektedir.
Hisse senetlerinde kısa vadede kayıplar olsa da, uzun vadede birçok finansal
araçtan daha yüksek getiri sağlandığı tarihsel verilere bakıldığında
görülmektedir.
Türkiye’de hisse senetlerinin tarihsel
performansı için ilgili yazıma göz atabilirsiniz. Borsa İstanbul Pay Piyasasında
400’den fazla şirketin hisse senedi işlem görmektedir. Türkiye’de hisse senedi
yatırımcısı bir milyon civarındadır. Bu sayılar pay piyasasının arzu edilen
seviyelere gelemediğini göstermektedir. Pay piyasasında hisse senetleri işlem
gören şirketlerin piyasa değeri yaklaşık 200 milyar Dolardır. Karşılaştırma imkânı
sunmak açısından, dünyanın yüksek piyasa değerine sahip şirketine bakalım. Apple
şirketinin piyasa değeri yaklaşık 800 milyar Dolardır.
Tahvil: Bir yıl veya
daha uzun vadeli borçlanma aracına tahvil adı verilmektedir. Türkiye’de kamu
kesiminin borçlanma ihtiyacını karşılamak üzere, Hazine Müsteşarlığı tarafından
çıkarılan tahvillere devlet tahvili
adı verilmektedir. Özel sektörde faaliyet gösteren şirketler de tahvil ihraç
edebilir. Tahvil yatırımcısı faiz
geliri elde eder.
Para
Piyasası Araçları
Bono: Vadesi bir
yıldan kısa olan borçlanma aracına bono denir. Devletin borçlanma ihtiyacını
karşılamak üzere bir yıldan daha kısa vade ile çıkardığı borçlanma senedine hazine bonosu adı verilir. Türkiye’de hazine
bonoları Hazine Müsteşarlığı tarafından ihraç edilir. Hazine bonolarının nominal
değeri 100 TL’dir. İskonto ile satılırlar. İskonto ile satış, hazine bonosunun
nominal fiyatının altında bir fiyata satılması demektir. Örneğin hazine bonusu
93 TL’den alınır ve vade sonunda nominal değer olan 100 TL geri alınır. Aradaki
7 TL’lik fark bu yatırımdan elde edilen faiz
geliridir. Özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerde bono ihraç edebilir.
Özel sektörde faaliyet gösteren şirketlerin ihraç ettiği bonolara finansman bonosu, söz konusu bonoların
ödenmeme riski bir banka tarafından üstlenilmiş ise banka garantili bono, bankalar tarafında ihraç edilmişse de banka bonosu adını alır.
Hazine Müsteşarlığı tarafından yurtiçi
piyasalarda ihraç edilen Devlet Tahvili ve Hazine Bonolarına Devlet İç
Borçlanma Senedi (DİBS) adı verilir.
Repo: Tasarruf sahipleri
gerçekleştirecekleri yatırım için uygun ortamı her zaman bulamayabilir. Bu durumda
tasarruflarını bekletmek, atıl bir şekilde tutmak da istemeyebilirler. Repo bu
ihtiyaca cevap veren çok kısa vadeli bir yatırım aracıdır. Repo asıl yatırım
yapılmadan önce beklenilen liman olarak da tanımlanabilir. Vadesi genellikle
bir gün ile bir hafta arasında değişmektedir. Repo tasarruf sahiplerinin fonlarının
kısa bir süre ile DİBS’de değerlendirilmesi ile gerçekleşir. Banka tasarruf
sahibine DİBS satmaktadır. Ancak bu satış geri satın alma taahhüdünü de
içermektedir. Örneğin vadesine 182 gün kalmış bir hazine bonusu tasarruf sahibine
satılmakta, üç gün sonra da hazine bonosu geri satın alınmaktadır. Böylece hazine
bonosunun üç günlük faizi, tasarruf sahibinin faiz geliri olmaktadır.
Bankalar hazine bonosu ve devlet
tahvillerini yatırım amacıyla kendi portföylerinde tutabildikleri gibi,
tasarruf sahiplerine satışını da gerçekleştirirler. Türkiye’de özellikle
1990’lı yıllarda bankalar ve büyük şirketler DİBS’lere yatırım yaparak yüksek
faiz gelirleri elde etmişlerdir. Devletin borçlanma ihtiyacının görece azalması,
enflasyon oranlarının görece düşük olması ve tasarrufların çoğalması ve birçok
faktöre bağlı olarak faiz oranları gerilemiştir. Son yıllarda ise bankalar ve
büyük şirketler tahvil ihraç ederek borçlanma yoluna gitmeye başlamışlardır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder