FED’den gelen açıklamalar sonrası
finansal piyasalarda kafalar karışık. Geçen haftalarda FED’in 2017 yılında 3 faiz
artışına işaret etmesi piyasaları rahatlatmıştı. Dolar birçok para birimi
karşısında değer kaybetmişti. Ancak son günlerde bu artışın 4 kere olabileceği
yönündeki açıklamalar ile değer kayıplarının sınırlandığını söyleyebiliriz.
Yine son günlerde FED’in parasal genişlemenin sonuna gelindiği, artık bilançonun
küçültülebileceği yönündeki açıklamalarıyla, finansal piyasalar faiz
artırımlarının yanında FED’in bilançosuna da odaklandı. 2017 yılının ana
gündeminde FED’in faiz artışlarının yanında, bilanço büyüklüğüne dair konularda
artık bulunmaktadır.
Amerika ekonomisine dair gelişmelerin
neden bu kadar önemli olduğuna kısaca değineyim. Amerika Birleşik Devletleri
yaklaşık 19 trilyon Dolar ile dünya üretiminin yaklaşık dörtte birini tek
başına gerçekleştiren, dünyanın en büyük ekonomisine sahiptir. Avrupa Birliği
ülkelerinin toplam üretimi bu değerden azdır. Küreselleşmenin de etkisi ile
Amerika ekonomisinde olan bitenlere diğer ülkelerin finansal piyasaları
kayıtsız kalamıyor. Hatta ona göre şekil alıyor.
FED’in bugün yaptıklarını daha iyi anlayabilmek
için küresel finans krizinin etkilerini azaltma adına neler yaptığına bir
bakalım. Küresel finans krizi FED’i 2007 yaz aylarında harekete geçirdi. Ancak
15 Eylül 2008’de Lehman Brothers adlı yatırım bankasının iflasıyla, dünyanın büyük
bir finansal krizle karşı karşıya kalmış olduğu gün gibi ortaya çıktı. Lehman
Brothers iflas ettiğinde dünyanın en büyük üçüncü yatırım bankasıydı. Yaklaşık
620 milyar Dolar gibi rekor bir borçla battı ve dünya tarihine en büyük iflas
olarak geçti. Rakamı daha iyi anlayabilmek için; Eylül 2008’de Türkiye’de
faaliyet gösteren 49 bankanın varlıkları toplamı 565 milyar Dolar civarındaydı…
Küresel finans krizinin etkilerini
azaltabilme adına FED temelde iki şey yaptı.
1)
Parasal
Genişleme
Merkez Bankalarının, para politikası
aracı olan açık piyasa işlemleriyle, finansal piyasalardan menkul kıymet satın
alarak karşılığında piyasalara bol miktarda likidite sunması parasal
genişleme olarak tanımlanmaktadır. FED bu süreçte kamuya ait tahvilleri ve
konut kredilerine (mortgage) dayalı finansal varlıkları satın aldı ve
piyasalara bol miktarda likidite sundu. Küresel finans krizi boyunca gelişmiş
ülke merkez bankaları da benzer uygulamalara gitti hala da gitmekte. Ancak FED
2017 yılında daha önce satın almış olduğu menkul kıymetleri satarak piyasadan
likidite çekmeye başlayabilir.
Aşağıda FRED’den temin ettiğim FED’in
aktif toplamı başka bir ifade ile bilanço büyüklüğü bulunmaktadır. Buna göre
küresel finans krizi öncesinde 1 trilyon Doların altında bulunan bilanço
büyüklüğü, tarihi artışlar göstererek 4,5 trilyon Dolara kadar ulaşmıştır.
FED’in bilanço büyüklüğünün Lehman Brothers’ın iflasıyla finansal piyasaların
büyük bir şok yaşadığı dönemde keskin bir artış gösterdiği görülmektedir.
FED’in piyasaya sunduğu bu devasa likiditenin finansal piyasalara çok önemli
etkileri olmuştur.
Aşağıda yer alan
grafikte S&P 500 endeksini görüyorsunuz. 2007 başlarında endeks 1.500
civarından 700’lerin altına kadar gelmiş, sonra da özellikle FED’in parasal
genişlemesinin etkisiyle 2.400’lü seviyelere kadar yaklaşmıştır. Şimdi ise bu
rallinin bitip bitmediği tartışılmaya başlanmıştır. Burada şunu belirtmekte de
fayda vardır. FED’in ve diğer gelişmiş ülkelerin gerçekleştirdiği parasal
genişleme, sadece kendi ülke finansal piyasalarına değil gelişmekte olan
ülkelerin finansal piyasalarına da katkı sağlamıştır. Özellikle Türkiye gibi
cari açık veren ülkeler parasal genişlemeden olumlu etkilenmişlerdir. Türkiye 70
milyar Doları aşan rekor düzeyde cari açık verdiği 2011 yılında dahi parasal
genişlemenin etkisi ile cari açığın finansmanında pek zorlanmamıştır. FED artık
bilançonun küçülmesinden bahsetmeye başladı ancak Türkiye yaklaşık 35 milyar
Dolar cari açık vermeye devam ediyor… Dolayısıyla cari açığın finansmanı
zorlaşıyor. Bu duruma paralel olarak da yüksek döviz kurları ile karşı karşıya
kalıyoruz. Evet FED’nin parasal sıkılaştırmayı artırması, gelişmekte olan
ülkelere gelecek olan döviz miktarını baskılıyor. Bu yüzden başlıkta “Piyasalarda
Parasal Daralma!” ifadesini kullandım… Bu başlıkla gelişmiş ülkelerden
gelişmekte olan ülkelere para akışının zorlaştığına dikkat çekmeye çalıştım.
2)
Faiz Azaltımı
FED küresel finans krizi ile birlikte
hızlı bir şekilde faizleri düşürdü ve bankaların maliyetini azalttı. Böylece düşük
faizler ile kredileri harekete geçirip ekonomiyi canlandırmaya çalıştı. Aşağıda
gördüğünüz grafikte FED tarafından alt ve üst limitleri belirlenen faiz
oranları kullanılarak, bankaların birbirleri arasında anlaşma yolu ile gecelik
olarak kullandıkları fonların maliyetinin ay sonu itibariyle ağırlıklı
ortalamaları yer almakta. Küresel finans krizi öncesi 2007 yılında %5,26’ya
kadar çıkan faiz oranları hızlı bir şekilde %0,07’ye kadar düştü. Şubat 2017 ise
bu oran %0,66 oldu. Bu oranın önümüzdeki dönemde daha da artacağını biliyoruz.
Ancak hızlı bir artışa gidilmeyecek olması finansal piyasaları bir miktar rahatlatıyor.
Özetle; FED küresel
finans krizi ile mücadele de bir taraftan parasal genişleme ile piyasalara bol
miktarda likidite sundu. Diğer taraftan faizleri oldukça düşük seviyelere
çekerek ekonomiyi canlandırmaya çalıştı. 2015 Aralık ayında ise faizleri
artırmaya başladı. Ancak faiz artırımların yanında bilanço büyüklüğüne dair ne
tür işlemler yapılacağı şimdilik belirsiz. FED’in faiz artışlarına ne zaman
başlayacağı merak ediliyordu. Artık bilanço büyüklüğüne dönük ne tür adımlar
atılacağı merak konusu.
Peki, FED istediği sonuçları aldığı için
mi bu adımları atmakta? Onu da sonraki yazımda anlatmaya çalışayım.
Çok güzel bir yazı olmuş teşekkürler
YanıtlaSilAmerika borsalarının Türkiye ye nasıl bir etkisi var anlayamıyorum?
YanıtlaSilFed'in devasa parasal genişlemesi sonucu ortaya çıkan likitide tüm dümyaya yayıldı ve finansal araçlarda değerlendirildi. Parasal genişleme socununda bir çok ülke borsası ciddi artışlar gösterdi. Ayrıca bu konuda borsalarda eşbütünleşme konusundaki makaleleri de okuyabilirsiniz.
SilÜlkenize gelen sıcak parayı cari açığı düşürecek ülkenize döviz katkısı sağlayıp büyüme rakamına değil nitelikli kalkınmayı destekleyeci şekilde değerlendirmeyip avm rezidans vb şeyler yaparsınız niye zenginleşemiyoruz niye cari açığımız düşmüyor neden denk bütçemiz yok diye sabaha kadar konuşmanın ne faydası var değişmeyen zihniyet günü kurtarma siyasi korkular hep aynı canım ülkem
YanıtlaSil