Bu soruyu “Türkiye’de hisse senedi satın
almak kazançlı bir yatırım mıdır?” diye de sorabiliriz. Sorumuza tarihsel
verilere bakarak cevap verelim. 1986 yılında İstanbul Menkul Kıymetler Borsası
adı ile faaliyete geçen Borsa İstanbul 31 yılı aşkın bir süredir faaliyet
göstermektedir. Aslında bu süre uzun bir süre değildir. Gelişmiş ülkelerde yüz
yıllardır faaliyet gösteren borsalar bulunmaktadır.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının
verilerini kullanarak hazırladığım aşağıda yer alan grafiklerde Borsa İstanbul
hisse senedi piyasası temel endeksi olan BIST 100 endeksinden elde edilen yıllık getiri oranları
bulunmaktadır.
İlk olarak Türk Lirası cinsinden
hesapladığım yıllık getiri oranlarını inceleyelim. 31 yıllık süreçte hisse
senedi piyasasının, yatırımcılarına oldukça yüksek getiriler sunduğunu
söylememiz gerekir. 31 yıllın 9 yılında yatırımcıların serveti azalırken,
diğer yıllarda artış göstermiştir. 1989 ve 1999 yılında hisse senedi
piyasasında %500 civarında yıllık getiri söz konusudur. Bu oranlar ilgili
yıllarda dünya hisse senedi piyasalarındaki en yüksek oranlardır. Yine 1987,
1993 ve 1997 yıllarında da oldukça yüksek kazançlar elde edilmiştir. Ancak söz
konusu yıllarda Türkiye’nin yüksek enflasyon oranlarına sahip olduğunu da
belirtmek gerekir.
Küresel finans krizinin dünyada
hissedilmeye başladığı 2008 yılında hisse senedi piyasamız en yüksek kaybını
yaşamıştır. 2008 yılında borsa %50 oranında değer kaybetmiştir. Bu durum yıl
başında alım yapıp yıl sonunda satmanız halinde servetinizin nominal olarak
yarısını kaybettiğiniz anlamına gelmektedir. Ancak bir yıl daha bekleyip 2009
yılı sonunda satış yapmanız halinde ise servetiniz de bir değişim olmadığını
söyleyebiliriz. Zira 2009 yılında borsa %100 civarında artış kaydetmiş, başka
bir ifade ile önceki yıl olan zararı telafi etmiştir. 31 yıllık süreçte hisse
senedi piyasası yıllık olarak ortalamada %84 oranında artış göstermiştir. Bu
oldukça yüksek bir orandır ve başka bir piyasada bu denli yüksek gelir elde
etmek pek mümkün değildir. Hatta başarılı hisse seçiminde bulunulursa getiri
oranı daha yüksek de olabilmektedir. Yüksek getiri aynı zamanda yüksek risk de
demektir. Türkiye örneğinde olduğu gibi hisse senedi piyasasında bir yılda
servetinizi birkaç kat artırabileceğiniz gibi servetinizin yarısını da
kaybedebilirsiniz.
Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde, getiri oranlarına dolar cinsinden bakmak da gerekebilir. Hazırladığım
ikinci grafikte hisse senedi piyasasının dolar bazında yıllık getiri oranları
bulunmaktadır. 31 yılın 15’inde kayıp, 16 yılda ise kazanç söz konusudur. İlk
grafik ile karşılaştırıldığında genelde pozitif getiri oranlarının bir miktar
azaldığı, bazı pozitif getirilerin negatife döndüğü ve negatif getiri
oranlarının da bir miktar artış olduğu görülmektedir. Bu durum, ilgili yıllarda
doların Türk Lirası karşısında değer kazandığı anlamını taşımaktadır. Dolar
Türk Lirası karşısında 31 yıllık sürecin sadece 5 yılında değer kaybetmiş, diğer
yıllarda ise değer kazanmıştır. Dolar bazında en yüksek kayıp 1988 yılında %69
oranında, en yüksek kazanç ise %367 ile 1989 yılında gerçekleşmiştir.
Borsalarda büyük kayıplardan sonra büyük kazançlar görülebilmektedir.
1992-1993, 1998-1999 ve 2008-2009 yıllarında da benzer bir durum söz konusudur.
Yatırımcılar olumsuz bilgilere aşırı tepki verdiklerini düşünerek sonrasında
alımlarını arttırabilmektedirler.
1986-2016 yılları arasında hisse senedi
piyasası dolar bazında yıllık olarak ortalamada %38 oranında artış
göstermiştir. Söz konusu getirinin oldukça yüksek olduğunu belirtmek gerekir.
En büyük ve en gelişmiş finansal piyasalara sahip Amerika Birleşik
Devletlerinde hisse senetlerinin ortalama yıllık getirisi %12’ler düzeyindedir.
Gelişmiş ülkelerde getiri oranları daha düşük olduğu gibi risk de daha
düşüktür. Gelişmekte olan ülkelerde ise getiriye paralel olarak risk de
yüksektir. Yatırımcıların risk ve getiri tercihleri farklılık göstermektedir.
İster Türk Lirası cinsinden ister dolar
cinsinden bakalım Türkiye’de hisse senedi piyasasında yüksek getiri elde etmek
mümkündür. Kısa vadede kayıplar olabilse de uzun vadede oldukça yüksek
kazançlar elde edilebilir. Dolayısıyla bir an önce tasarrufta bulunup hisse
senedi piyasasına uzun vadeli yatırım yapmak oldukça mantıklı görünmektedir. Bireysel emeklilik hesabınızdaki fonlarınızı büyük oranda hisse senetlerine
yönlendirmeniz ise sanırım en akıllıca olandır.
Merhaba. Emek harcamışsınız elinize sağlık. Teşekkürler
YanıtlaSilHiç bilmeyen biri borsada nasıl yatırım yapabilir? Banka mı aracı kurum mu? Komisyon vb maliyetler nedir? Borsada iki yönlü işlem mümkün mü? 2 tl ye aldığım hisse 3 tl oldu. Bu fiyata satabilir miyim? Yoksa kaçtan alıcı bulursam o fiyata mı satarım?
Bu ve benzeri soruların cevabı olacak bir yazı paylaşabilirseniz çok memnun olurum.
Teşekkür ederim.
Rica ederim. Finansal piyasaların gündemindeki konulara dair yazılar yazıyorum. Gündemden fırsat kaldığında da bahsettiğiniz türden konuları ele alıyorum. Önerinizi notlarım arasına aldım.
Sil