2017 yılında bankaların
faiz gelirleri, mevduata ödedikleri faiz giderlerinin 2,14 katı olarak
gerçekleşti. Bankalar 200,2 milyar TL faiz geliri elde ederken, bankaların
mevduata ödedikleri faizler 93,6 milyar TL oldu. Aşağıda yer alan grafikte de
bankaların faiz gelirlerinin faiz giderlerine oranı yer almakta. 2002 yılında
kredilerden elde edilen faizler mevduata ödenen faizlerin %39’u kadar. 2004 –
2006 arasında bu oran %100 civarında. Yani faiz gelirleri faiz giderlerine
eşit. Sonrasında artış devam ediyor ve 2017 sonunda bu oran %214’e ulaşıyor.
Bu bilgiler size bankaların
her geçen yıl müşterilerine daha yüksek faiz uyguladıkları çağrışımı yapmış
olabilir. Ancak durum böyle değildir. Bu oranın önemli ölçüde artmış olmasının
nedeni, ilgili süreçte kredilerin
mevduattan çok daha hızlı artmış olmasıdır. Aşağıdaki grafik, kredi ve
mevduatın gelişimini gösteriyor. 2002 yılında krediler 49 milyar TL iken
mevduat kredilerin yaklaşık 3 katı, 138 milyar TL. Zamanla krediler çok daha
hızlı artış gösteriyor ve mevduatın üzerine çıkıyor. 2017 yılı sonu itibariyle
krediler 2,1 trilyon TL’ye mevduat ise 1,71 trilyon TL’ye ulaşmış bulunmakta.
Aşağıda yer alan grafikte
de Kredi / Mevduat oranı yer alıyor. Bu oranın ilk değeri %36 iken 2017 sonu
itibariyle bu oran %122,6 seviyesinde. Bu veriler BDDK’dan elde edilmiştir.
Sonuç olarak kredilerden elde edilen faiz gelirinin mevduata ödenen faiz giderine
olan oranının artış sebebi, kredilerin mevduattan çok daha hızlı artmış
olmasıdır.
Peki, bankaların faiz
oranlarında ölçülü davranıp davranmadıklarını nasıl anlayabiliriz? Bu sorunun
cevabı önemli. Nitekim medyada da sık sık gündeme gelen bir konu ve bankaların
kredi faizlerini gereğinden çok daha yüksek tuttukları şeklinde bir genel kabulün
olduğu belirtilebilir. Peki, bu doğru mu? Bunun için bankaların kredi faizleri
ve mevduat faizleri arasındaki farka göz atmakta fayda var. Aşağıda yer alan
grafikte TL üzerinden açılan ticari kredi faiz oranından, TL üzerinden açılan
toplam mevduatın faiz oranı arasındaki fark bulunmakta. Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası’ndan elde ettiğim bu veri 2002 yılına kadar uzanıyor.
Bankalar kar edebilmeleri
için kredi faiz oranları mevduat faizlerinin üzerinde olması gerekir. Yine
bankaların maliyeti mevduata ödedikleri faizleri ile sınırlı da değildir.
Grafikte 2002’in son 2003’ün ilk yarısında kredi faizlerinin mevduat faizinden
daha düşük olduğu görülüyor. Ancak ilgili tarihlerde kredilerin hacim olarak
çok düşük olduğunu da belirtmek gerekir. Yani bu olumsuzluğun bankalara etkisi
sınırlı olmuştur. Yine 2007-2008 ve 2010 yıllarında kredi ve mevduat faizleri
hemen hemen aynı seyretmiştir. 2012’den bu yana da ticari kredi ve mevduat
faizleri arasındaki fark 4,5 (450 baz puan) düzeyinde seyretmiştir. Örneğin
bankalar %12,5 ile mevduat toplamakta, %17 ile ticari kredi kullandırmaktadır.
Bu yüzdeler son haftaların ortalama oranlarını da yansıtmaktadır.
Aşağıda yer alan grafikte
ise tüketici (İhtiyaç, Taşıt, Konut, KMH) kredisi faiz oranlarından mevduat
faiz oranlarının çıkarılması ile oluşturulmuştur. Türkiye Cumhuriyet Merkez
Bankası bu veriyi 2012 yılından bu yana sunmaktadır. Bu fark 2013 yılının
ikinci yarısına kadar oldukça yüksektir. Sonrasında ortalama 800 baz puan
civarında seyretmektedir. Örneğin bankalar %12,5 ile topladığı mevduatı
tüketicilere kredi olarak %20,5 üzerinden kullandırmaktadır. Aynı zamanda bu
oranlar son haftaların ortalama oranlarını da yansıtmaktadır.
Bankalar mevduat faiz
oranının üzerine 450 baz puan koyup ticari kredi kullandırıyorken, tüketici
kredilerinde bunu 800 baz puana çıkarmış olması muhtemelen dikkatinizi
çekmiştir. O zaman aşağıdaki grafiğe de bir göz atalım. Bu grafikte de tüketici
kredileri ve mevduat faiz oranları arasındaki fark var ancak Kredili Mevduat
Hesabı, KMH dâhil değil. Sadece konut, taşıt ve ihtiyaç kredisi yer almakta. Bu
şekilde bakıldığında aradaki farkın ortalamada 800 baz puandan 500 baz puana
düştüğü görülüyor. Yani KMH faiz oranı diğer tüketici kredisi faiz oranlarından
oldukça yüksek. KMH vadesiz mevduat hesabınızın negatif bakiyeye inmesine imkân
sağlayan bir ürün. Yani siz hesabınızda olmayan bir parayı çekerek hızlı bir
kredi kullanmış oluyorsunuz ve size sunulan bu hizmetin bedeli diğerlerinden
oldukça yüksek. Burada finansal okuryazarlık düzeyimiz önem arz ediyor. Örneğin
belirli bir süre yaşadığımız bir yerde bir markete girdiğimizde fiyatları az
çok kestirebiliriz ve hiçbir ürüne 2 katı bir fiyat vermek istemeyiz. Ancak KMH
ile bu hatayı birçok insan yapıyor. Tüketici kredisi kullanarak katlanacağı
maliyenin yaklaşık iki katı bir maliyete katlanıyor. Örnek birebir aynı olmasa da
durum çok farklı değildir. Acil durumlar için bir miktar parayı kenarda
bulundurmanız gerekir. Diyelim buna imkân yoktu ve mecbur kaldınız. O zaman en
kısa sürede bunu kapatmak kendinize yapacağının en iyi iş olacaktır. Yok, hayır
bunu bir alışkanlık haline getirmiş ve her ay maaş yattığında kesinti yapılıyor
sonra siz tekrardan bu krediyi kullanıyorsanız ve bu uzun süre devam ediyorsa
bunun kendinize yapabileceğiniz en büyük ekonomik kötülük olduğunu bilmenizde
fayda var. Amiyane tabirle bankaya çalışıyorsunuz da diyebiliriz. Maalesef
kredi kartında da benzer durumlar yaşanıyor. Böyle bir duruma düşmüş iseniz
makul bir ödeme planı ile diğer kredi ürünlerine geçiş yapmaya çalışmalısınız.
Bankaların ticari kredi
faizleri, mevduat faizinden 450 baz puan yüksekken, tüketici kredilerinde 500
baz puan üzerinde. Peki, bu farklar makul mü? Bunu da kısaca cevaplamaya çalışalım.
Bunun için bankaların özsermaye karlılıklarına bakmakta fayda var. Yani elde
edilen karın yatırılan sermayeye oranına. 2017 yılında bu oran %16 olarak
gerçekleşti. Son iki yıldır artış gösteriyor ancak geçmiş dönem ortalamasının
bir miktar altında.
Bu yazıda bankaların
kredi ve mevduat faizlerinde ölçülü davranıp davranmadığını değerlendirmeye
çalıştık. 2012 yılından bu yana belirli bir seviyede yatay seyrettiğini görmüş
olduk. Bankaların en önemli kaynağı mevduat olsa da mevduat dışı borçlanma da
yaptıkları ve bu maliyetlerin son zamanlarda arttığı da dikkate alınmalı. Diğer
taraftan bu konuda oransal farklar kullanarak da bir analiz yapılabilir.
Örneğin %2 mevduat faizine %5 ekleyip %7 ile kredi kullandırmak ile %20 mevduat
faizine %5 ekleyip %25 ile kredi kullandırmak aynı şey değildir. Ancak burada
böylesi bir dalgalanma olmadığını kredi ve mevduat faizlerinin belirli
aralıklarda gidip geldiğini de belirtmek gerekir.
Çok guzel bir analiz 2012 yilinda firmamda 12 tüketici kredisi 4 kmh 2 bch 16 kredi karti 300bin tl borcum vardi. Duvara toslamak uzereyken tuketici kredilerini toparlayip ziraat bankasindan 5 yillik kredi aldim.vakifbanktan 50 serbin tllik biri kendi adima biri bir yakijim adina kredi aldim 5 yllik kredikartlarinin yuzde 80 kapadim 2 iki arabami ve atolyeyi sattim kira gelirim bagkur maasim yetmiyordu 5 yil tir şoförü olarak çalıştım yakayi mucize vi şekilde kurtardim 2008 krizinin sonuçlarından etkilendim. Dükkanı kapatmasam yine kurtaramazdim bankalar şimdi bana kredi karti vermek icin yalvariyor 10 defa reddedip geri cevirdigim bankalardan sadece 2 kart aldim birini hic elime almiyorum digerininde tam yatriyorum.kimsenin bankalarin insafina düşmesini istemem
YanıtlaSilTeşekkürler Recep bey. Baya bi şey atlatmışsınız geçmiş olsun bir daha böylesi zorluklar görmezsiniz umarım.
SilSizin insanlari egitici ve uyarici yazilariniz cok degerli teşekkür ediyorum
SilRica ederim
Sil